. yıl dönümümüzü kutlarken, şirketimizin iş yapma biçimlerinin zaman içerisinde nasıl geliştiğini derinlemesine inceliyor ve yıllar boyu edindiğimiz bilgi birikiminin bir kısmını sizlerle paylaşıyoruz.
Çok az insan hayatının her aşamasında başarılı olduğunu iddia edebilir. Aynı durum şirketler için de geçerli ve her şirket geçmişi boyunca sürekli başarı elde etmemiştir. Müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için öncelikle kendinize karşı dürüst ve pragmatik bir yaklaşım benimsemelisiniz. Takeda'nın tarihçesi boyunca köklerimize hep bağlı kaldık ancak bunu yaparken yeni yaklaşımlara her zaman açık olduk ve gerektiğinde bu yaklaşımları hayata geçirdik.
İşte size bir şirketin "iyi yaşlanmasına" dair birkaç ipucu:
İnsanlar gibi şirketlerin de sürekli gelişmeye ve büyümeye ihtiyaçları vardır. Ürettiğiniz ürünleri, hastalara sunduğunuz hizmetleri, ekiplerinizin birbiriyle yaptığı iş birliğini veya dünyadaki tüm ihtiyaç sahibi toplumlara yardımcı olma biçimlerinizi sürekli geliştirmeniz gerekir. Takeda olarak kendimizi bu konularda sürekli geliştirmeye çalışıyor ve gerek süreçlerimizi gerek ürünlerimizi daha etkin hale getirmek için sürekli çaba sarf ediyoruz.
Kendinizi düşünmek ve ilkelerinize bağlı kalmak sadece size fayda sağlayacaktır. Takeda olarak "Takedacılık" adını verdiğimiz bir kurumsal ilkeye bağlıyız ve bu ilke hem karar almada bize yol gösteriyor hem de kurumsal kültürümüzü ortaya koyuyor. İlkemiz saygınlık, adalet, dürüstlük ve duyarlılıkla iş yapmaya dayanıyor ve şirket olarak başarımızı bu değerlere borçluyuz. Etik değerlerinize bağlı kalmak her zaman fayda sağlayacaktır.
İyi bir ortak olmak ve iyi ortaklar seçmek hem uzun vadeli kişisel gelişimimiz hem de şirket olarak büyümemiz için son derece önemli. Ortaklarımız sayesinde daha fazla hastaya hizmet sunabiliyoruz. Araştırma kuruluşları, üniversiteler, hasta hakları organizasyonları ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlar yıllar içerisinde iş birliği yaptığımız ortaklarımızdan sadece birkaçı. Onlar olmasaydı bu ölçekte bir şirkete dönüşemezdik.