İmmünoglobülin tedavisine ihtiyacı olan her hastayı, ömür boyu sürecek bir mücadele bekler. Takeda, insan plazmasından elde edilen ürünleriyle, uygulama cihazlarıyla ve diğer hizmetleri aracılığıyla immünolojik hastalıkları olan kişilerin tedavisine yönelik yenilikçi ve kişiye özel yaklaşımlar sunuyor. Takeda’nın Türkiye’de faaliyet gösterdiği başlıca tedavi alanları arasında immün yetmezlikler, otoimmün bozukluklar, protein C eksikliği vb. nadir hastalıklar bulunuyor.1
Takeda İmmünoloji Bölümü, kişilerin ömür boyu sürecek tedavi yolculuklarında hasta odaklı yaklaşımlarıyla onları merkeze koyarak hizmet veriyor. Yenilikçi tedavi uygulama seçenekleriyle hastaların günlük yaşam konforunu ve tedavi uyumunu artırmayı hedefliyor ve hayatı diledikleri gibi, özgürce yaşayabilmelerini amaçlayarak çalışmalarını sürdürüyor.1
Bağışıklık sistemimizi oluşturan unsurlardan herhangi birinin yokluğu ya da işlev bozukluğu immün yetmezlik hastalıkları olarak adlandırılır. Bu hastalıklar kalıtsal ya da genetik nedenlere bağlı geliştiğinde primer immün yetmezlik (bağışıklık sistemi yetmezliği) olarak adlandırılır.2 Primer immün yetmezlik, bağışıklık sisteminin bir kısmının eksik olduğu veya düzgün çalışmadığı 350'den fazla nadir hastalıktan oluşan bir gruptur.3,4 Primer immün yetmezliği olan kişiler hastalıklara daha kolay yakalanabilir, iyileşmesi daha uzun sürebilir ve tekrarlayan sinüzit, bronşit, zatürre veya gastrointestinal enfeksiyonlarla karşılaşabilirler. Kimi zaman enfeksiyonlar tedavi edilirken altta yatan neden kaçırılabilir ve hastalar hayati organ hasarı, fiziksel sakatlık ve hatta artan ölüm riskine karşı savunmasız kalabilir.5,6
Sekonder immün yetmezlikler sıklıkla kronik lenfositik lösemi ve multipl miyelom gibi hastalıkların bir sonucu olarak ortaya çıkarlar. Son organ hasarı ve mortalite ile sonuçlanabilecek tekrarlayan enfeksiyonlara yol açabilirler.2
Bağışıklık sisteminin bozularak, çoğunlukla karmaşık hastalık mekanizmalarıyla konakçı dokusuna saldırmasıyla ortaya çıkan nöromüsküler (sinir-kas dokusunu tutan) hastalıklardır.1
Multifokal motor nöropati (MMN), objektif olarak ölçülebilir duyu kaybı olmaksızın ekstremitelerde (kol ve bacaklarda) ilerleyici zayıflamaya neden olan kronik bir nöropatidir.1
Guillain Barré Sendromu (GBS), ilerleyici uzuv zayıflığı ve solunum, yüz ve yutma kaslarını uyuşması ile karakterize hayatı tehdit eden bir nöropatidir.1
Kronik inflamatuar demiyelinizan polinöropati (KİDP), uzuvlarda ilerleyici tarzda zayıflama ve duyusal işlev bozukluğu ile karakterize periferik bir sinir bozukluğudur.1
Konjenital olarak yani doğuştan gelen, kan pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı doğal maddeler olan C proteininin kanın sıvı kısmında olmamasıdır. Kanın pıhtılaşmasının bozulmasına neden olur. 300 kişiden birinde protein C eksikliği ile ilgili bir normal ve bir kusurlu gen bulunur.7